Ülkenin bulunduğu coğrafya ve onun ürettiği düşünce biçimi,
en temel meselelerde bile,evrensel söylemlerin,tezlerin,eleştirilerin üzerine
bir yığın parametre daha ekliyor. Bununla beraber gücün dayattığı ‘’gri’’ ve
hiç anlaşılmaz dil, düşünsel üretim sahalarında daha fazla mesai demek oluyor.
Dahası, her geçen gün kutsanan akıl almaz davranış biçimleri, bu parametrelere
daha yüzlercesini ekliyor. Peki bunlarla uğraşmak, bu coğrafyaya insani
normlarda bir şeyler katıyor mu yoksa üretilen bu ‘’akıl tutulması’’ ürünlerin
dehlizlerinde bizi mi oyalıyor? Bu düşün ürünlerinin fiziki yansımalarını
pozitife çevirecek ehil insanların, kural koyucular gözündeki değersizlikleri
ve değersizleştirilmeleri de bu dehlizleri daha da çıkılmaz hale getiriyor.
Güç, zoraki otorite olmaya çalıştıkça,izansızlığı da apaçık beliriveriyor.
9 Eylül 2015 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)