21 Ağustos 2008 Perşembe

Sevelim,sevilelim

Yazdığım 3 bloğa şöyle bir baktımda,işin hikaye kısmını çok ön planda tutmuşum. Yada cidden içimi boşaltma sorunum var. Boş yer buldum mu abanıyorum direk. Nefes almak gibi,yemek yemek gibi sanırım yazmakta benim için bir ihtiyaca dönüştü. Önceden yazmaktan nefret ederdim fakat artık inanılmaz zevk alıyorum. Sürekli yazsam,hep yazsam,hiç durmasam...

İnsan ilişkileri iyi olmayanların,rica etmekten yoksun insanların sosyal yaşama salınmamaları taraftarıyım. Zira onların varlığı bizim gibi insan dostu kişileri şu hayattan daha çok soğutuyor. Yaptıkları her hareket bir yerimize batıyor.

Bugün bankadan hesaplar arası havale için bankaya gittim. Halledeceğim iş en fazla 2 dakika. Sıramatikten sıramı aldım ve beklemeye başladım. Kısa sürede sıra bana geldi. Benim önümdeki hanım ( yukarıda yazdığım tarife harfiyen uyacağını nereden bilebilirdim),işlemini halledip çıktı bankadan. Ardından sıra bana geldi.

Bahtsız Bedevi- X hesabında ki Y liranın Z hesabına aktarılmasını istiyorum,buyrun buda talimat.

Aracı - Tabii, hemen halledelim..

Dengesiz - Dışarıdaki SW Ford Escort kime ait ?

B.B - Benim arabam,şimdi çık.....

D - Al arabanı oradan,çıkamıyorum, bekleyemeyeceğim kimseyi,hava çok sıcak...


Daha lafımı bitirmeye kalmadan müthiş bir hiddetle bu lafları sarfetti bana. Bende hiç sesimi çıkarmadım, tipik asosyal bir kokana,godoman ve varsa nice sıfatlı bu kadına. Sorun arabamın çıkmasını istemesi değil kesinlikle. Üslup! Başka bir yerde olsa ben ne yapacağımı bilirdim bu kadına ama sosyal yaşam alanlarından dikkatli olunması gereken yerdeydim. Bankada. Sinirle çektim arabayı ve bankaya tekrar geldiğimde işimin hallolduğunu söyledi veznedeki arkadaş.

İnsanlara neler oluyor böyle ? Herkesin birbirine sanki düşmanmışcasına davranması,gereksiz tartışmalar,toplu yaşam alanlarında birbirine saygısızlıklar.Stres mi? Saçma. Stres denemez bunun adına. Stresse ben onu 2 senedir çekiyorum. Bana anlatmasın kimse stresi. Benim fikrime göre sonu gelmez bir kutuplaşmanın başındayız. Herkes kendi beyninde bir düşünce kaleleri oluşturmuş ve o normları tutturamıyorsanız karşı tarafın gözünde bir hiçsiniz. Aşılması lazım bunların ama nasıl? Bu insanlarla mı? Bu insanları ziyan olarak sayarsak gelecek nesilleri daha iyi eğitelim. Ama önce insan sevgisiyle.