22 Nisan 2010 Perşembe

Work! Work! Work!

Üniversite eğitimimin yanında,kendi şirketimizde de çalışan bir bir bireyim. Okul sonrasında ve boş günlerimde çoğu zaman işyerimde oluyorum. Hem kendi branşımda gelişmek için hemde zamanımı boş geçirmemek için iyi bir meşgale oluyoru benim için. 2006 yılı Haziran ayından beri sürdürüyorum bu işi. Bazen iş dışında etkinliklere zaman ayıramayıp isyan bayrağını çeksemde,sonunda ne kadar yanlış olduğunu idrak ediyorum.Şöyle ki, işimi bırakarak peşinden koştuğum,isteklerini kıramadığım insanların ilginç davranışları sonrası daha da çalışma isteği oluştu içimde. Bu durum daha çok hırslandırdı beni. Neden böyle hatalar yaptığımı anlamaya çalışıyorum. İnsan işinin değerini onu kaybettiği zaman yada gereksiz şeyler yaptığında gayet iyi anlıyor. Mesela bir Cumartesi öğleden sonra izinli olmama rağmen ne yapacağımı bilemediğimden şantiyeye döndüm. İşkoliklik mi diyorum ama bu konuda net bir bilgiye sahip değilim. Özel zevklerimi -anında yaşandığında değerli olmasına rağmen- bir süre erteledim. Zorunluluktan değil. Sadece bu sene içinde aldığım derslerden dolayı.Ayrıca işimde gücümde olduğum zaman her türlü kötü düşünceden,normalde kafamı meşgul eden herşeyden uzaklaşıyorum. Böylece her geçen gün işime dahada sarılmış görüyorum kendimi. Müthiş hırs var içimde. Umarım hedeflerime ulaşana kadar bu düzen bozulmaz. Lütfen!




9 Nisan 2010 Cuma

Bu da gitti

Doğruyu söylemek gerekirse, aşk denilen şey insanın hayatında olmazsa olmazlardan birisi. Ne yaparsan yap hiç bir zaman engellenemiyor. Benim şahsen her sene kapımı çalıyor bu menem şey. Muzdarip miyim? Eh biraz. Üst üste başarısız sonuçlar bu muzdaripliği doğurdu ne yazık ki.

Bu tuhaf illet geçen sene kendini göstermişti. Göstermek ne kelime,resmen taarumar etti,dağıtıp gitti. Güzel şeyler hissettiriyor ilk başlarda ama üstünden geçtiğinde ise hatırlamak istemediğin şeylere sebebiyet verebiliyor. Şöyle bir söz söylemiştim ''o'' aşk için.

''Gözlerinin içine baktığında gizli mabedini gördüğün bir kişiyi bilmiyorum ki tanrı insanın karşısına kaç defa çıkarır''.

Şööyle bir okuyunca bende etkilendim bu sözümden. Evet! Geçen sene ki böyle delice bir duyguydu. ''O''ndan ötesinin hayalini bile kuramıyordum. Dedim ya, menem bir duygu diye. Geldi mi gitmek bilmiyor.

Sonunda, zorda olsa yolladım onu,gitti.Sürekli bir soru işareti vardı aklımda acaba ''artık bişiler olur mu'' diye. Söylenen sözde hokkalı yani. İddialı bir söz atmışım ortaya =)

Velhasıl kelam yeni bir sezona başlamışken ayak sesleri duyulmaya başlandı zat-ı muhteremlerin. Ne kadar ''hayırdır inşallah'' desemde kapı tekrar çalındı. ''O'' aşkın hezimetinden sonra ayağını denk almaya çalışan bendeniz bu sefer temkinli ilerlemeye karar vermiş bir durumda,ama bir vatoz gibi her an çarpmaya meyilliyim vesselam. Aklıma yine o söz geldi. O an dedim ki '' Çooook büyük laf etmişsin,çoook. Öyle bir şey karşına çıkarır ki,hayatını düzene sokamaz,varolan düzenide yıkar geçer.'' Ciddi manada öyle oldu. O temkin durumdan eser yok bende. İndirdim tabi yelkenleri suya,kapadım gözlerimi, artık dedim nereye giderse gitsin.

İlk periyodu önde kapamıştım kendi hesaplarıma göre. Böyle bi mutluluğun eşi benzeri yok. Artık tribünlere koşuyorum,sevinç gözyaşları dökülüyor. O an bir düdük sesi geldi. Tabi bi silkindim kendi kendime. Acı haber tez geldi malum. Oyun çoktan bitmişti bile.

Demek istediğim şu. Kapıyı her çalışında aynı heyecanı tekrar yaşatır mı diyorum kendi kendime. Ne kadar inanmak istemesemde gerçek şu ki aynı heyecan yaşanıyormuş. Hatta katlanarak dahada artıyor. O zaman soruyorum kendime, özel olan bunlardan hangisi? Çünkü sarfedilen sözler yerine ulaşmayınca ve hepsine aynı nağmeler okununca dürüstlükten taviz vermiş oluyorum sanki.Evet,ben hala dürüstlüğün peşindeyim ne yazık ki. Engelleyemediğim bir iç güdü diyelim biz.

Son olarak,bu macerada bitti anlayacağınız.Ağır hasarlıyım =) Şimdi kafadan atma çalışmalarım devam ediyor.

NOT : Son aşka ait postların hepsini sildim. Aslında çok güzel yazılardı ama hedef kişisi hatalı olunca pekde bir mana oluşturmayacağını anladım. Neyse, bu sayfayı hakeden birisi mutlaka çıkacaktır. Zaman vermek güç,takipte kalın yavrular =)