9 Eylül 2015 Çarşamba

Zoraki otorite

Ülkenin bulunduğu coğrafya ve onun ürettiği düşünce biçimi, en temel meselelerde bile,evrensel söylemlerin,tezlerin,eleştirilerin üzerine bir yığın parametre daha ekliyor. Bununla beraber gücün dayattığı ‘’gri’’ ve hiç anlaşılmaz dil, düşünsel üretim sahalarında daha fazla mesai demek oluyor. Dahası, her geçen gün kutsanan akıl almaz davranış biçimleri, bu parametrelere daha yüzlercesini ekliyor. Peki bunlarla uğraşmak, bu coğrafyaya insani normlarda bir şeyler katıyor mu yoksa üretilen bu ‘’akıl tutulması’’ ürünlerin dehlizlerinde bizi mi oyalıyor? Bu düşün ürünlerinin fiziki yansımalarını pozitife çevirecek ehil insanların, kural koyucular gözündeki değersizlikleri ve değersizleştirilmeleri de bu dehlizleri daha da çıkılmaz hale getiriyor. Güç, zoraki otorite olmaya çalıştıkça,izansızlığı da apaçık beliriveriyor.