20 Şubat 2009 Cuma

Carpe Diem ?

İnsan ne zaman hayal kurar? Evet,evet! Yani günün hangi saatinde genellikle hayal kurar?

Ben hep uykuya dalmak üzereyken hayal kurarım. Bu hep böyle olmuştur. İç dünyam hep uyku öncesi rahatlamıştır. Realitelerden hep uyumadan önce kendimi soyutlamışımdır.

Realiteler hayatımın her alanında yanımdaydı. Fakat başkalarının yüklediği sorumlulukların verdiği realiteler.Şimdi, sorgulanmaksızın beyine hükmeden bu sorumluluklar bana hep aydınlık tarafını gösterdi. Karanlık yüzü ise benim hiç karşılaşmak istemediğim ve karşılaştığımda beni yıkıma uğratacağını düşündüğüm tarafıydı bu erken yüklenmiş sorumlulukların. Aslında düşününce bu da bir realiteydi. Bazı sorumlulukları erken yüklenmiştim.

Geçtiğimiz günlere kadar bu gerçek hiç bir zaman yüzüme bu kadar sert vurulmamıştı. Hiç bir zaman bu kadar sorgulamama neden olmamıştı hiç bir şey. Benim sürekli üzerini örttüğüm fakat karşımdaki bazı insanların   -her ne kadar gizlemeye çalışsamda -   çok net görebildiği birşeydi bu. 

Şimdi kabul ediyorum artık. Evet! Ben bazı sorumlulukları erken yüklendim ve bunlarla yaşamak zorundayım. Çünkü bir yola girdim ve bazı şeylere ulaşmam gerekiyorsa bu yoldan dönmemem lazım. Eğer çok yorulursam mola isterim artık hayattan. Peki anı yaşamak mı daha zevkli,yoksa anın tadını çıkaramadan geleceğe yaptığım yatırımların üst noktalarda vücut bulduğu bir yaşam mı?

P.S: Queensrcyhe'ın, Operation:Mindcrime albümünü dinleyin,tavsiye ederim. Buna çok sert derseniz Bonjovi'nin Keep The Faith'i hoş olabilir.

Hadi selametle!

10 Şubat 2009 Salı

Birşeyler eksik ama... Ne?

Depresyonda falan değilim. Hayatımı etkileyen büyük problemlerimde yok. Bunalım takılan biriside değilim.Süper bir sosyal çevrem,gayet iyi giden bir okul hayatım,okulla beraber yürüyebilen iyi denebilecek bir iş hayatım v.s.

Herşey güzel yani. Fakat yinede eksik bir şey var! Çözemiyorum.

Doyumsuzluk? Bilmem ki.


Kendime not: Yeni meşgaleler bulmam lazım.