28 Aralık 2010 Salı

Artık vaktidir

Amcam insanlara birşeyler çalabilecek kadar iyi flamenko gitaristidir. Küçükken bizi,yani kuzenleri başına toplar bize resitaller verirdi. O zamanlar 5-6 yaşında anca varım tabi. Sıkılmadan ve gözlerimizi onun parmaklarından ayırmadan izlerdik onu. O zamanlardan aşıktık flamenko müziğine.Gitar çalmaya başladığımda elim nedense elektro gitara hiç alışamamıştı. Penayla aram hiç iyi değildi.

Şimdi de, o zamanlardan kalan bir kırıntı mıdır bilmem,sanki küçüklüğümün tınıları tekrar çağırıyor beni. Akustik takılmak hoşuma giderdi hep ama flamenkoya kalkışma cesaretini gösteremedim hiç bir zaman. Daha çok dinledim diyebilirim. Ama artık vaktidir diyorum. Büyüdükçe,çocukluğuma dair şeyler geliyor artık zihnime. Flamenko da onlardan birisi. Paco Pena,Soleares,Arpegios... Buğulu pencerelerden bakıyor bana hepsi. Hiç birisi yabancı değil. Tanıdık yüzler,tanıdık sesler. Bu sefer cesaretim var.

Şimdi zamanıdır!!!

18 Aralık 2010 Cumartesi

Facebook

Yaklaşık 1 aydır Facebook hesabım kapalı. Hem kafa dinlemek hemde zamanımı başka şeylere harcamak için kapadım. Kapatmak değil aslında,dondurdum diyebilirim. Haberiniz yoksa söyleyeyim, Facebook hesabınızı kapatamıyorsunuz. Yani üye olduğunuz andan itibaren Amarigalıların elindesiniz, neyse :)



1 ay sonra dün tekrar girdim bir iş için. Şöyle söyleyeyim, 1 ayda bende Facebook olmadan çok değişti. Rahatladım v.s. Ama dün tekrar girdiğimde baktımda insanlar hala aynı. Kendini teşhir etme saplantılarını gayet rahat anlıyorum fakat aynı döngüde yaşayan insanları görünce ne biliyim çok şaşırıyorum. Tabii ki herkesin hayatı kendine bişey diyemem ama insanlarda hiç bir değişim yok. İnsanlar dediğim listemdeki ''demirbaş'' paylaşım elçilerinden bahsediyorum :) Herkesin muzdarip olduğu bir sıkıntı var. Şimdi buna bi çözümleme yapmak istiyorum. Calm down!! :) Sayfalarca yazmayacağım. Şöyle ki, insanlar sıkıntılarla,acılarla yada muzdarip olunan herneyse,onunla bir süre kavrulurlar. Ama gerçek şu ki, o muzdariplikle ömür boyu yaşayamazlar. Yaşanmaz yani bence :)



İnsanların içsel avuntularını,dertlerini, sıkıntılarını başkalarının gözüne soka soka göstermesi çokta hoşuma gitmiyor açıkçası. Evet,bende bazen bunu yaptım ama şimdi yapmıyorum. O yüzden Facebook hesabımı dondurmakla gerçekten çok iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum. Dışarısı çok daha güzel.Kuşlar,böcekler :) Veyahut işine yarayacak şeylerler meşgul olmak.



Hayatımıza renk kattığın doğru ama senden artık hoşlanmıyorum Facebook! :)

5 Aralık 2010 Pazar

Zenginlik

Zenginlik, canın çektiğinde deniz kenarında yürüyüş yapabilmek ve o kokuyu içine çekip,o denizi seyretmek. Eğer birini bile yapamıyorsan, elimin altında milyarların olmuş neye yarar.

Umarım bir gün hepimiz zengin oluruz.


1 Aralık 2010 Çarşamba

Yıllar geçiyor

Geçen gün aklıma geldide,2010 yılını baz alarak bazı önemli tarihler vermek istedi canım. Günleri önemli değil,yılları olsa yeter. Başlıyorum efenim :)

Ben doğalı 22 yıl,
Ortanca kardeşim doğalı 21 yıl,
Şu anda yaşadığımız eve geçeli 19 yıl,
Babamın yurtdışından gelip şirketini kuralı 16 yıl,
Ben ilkokula başlayalı 16 yıl,
İlkokul piyesinde sahneye çıkalı 11 yıl,
İlk bilgisayarım alınalı 10 yıl,
İlkokulu bitireli 8 yıl,
Küçük kardeşim doğalı 8 yıl,
''İşte budur'' dediğim kızı göreli 8 yıl,
Piyasaya sürülmesini heyecanla beklediğim St.Anger albümü çıkalı 7 yıl,
Okulda Sözel bölüm açılmamasından dolayı zorla Eşit Ağırlık bölümüne geçeli 6 yıl,
Kazım Koyuncu'yu ilk ve son kez sahnede izleyeli 6 yıl,
İlk cep telefonum alınalı 5 yıl,
Hayatımın en mükemmel konseri olan Dream Theater İstanbul konserini izleyeli 5 yıl,
Dershaneye ilk kez başlayalı 5 yıl,
ÖSS'ye ilk kez gireli 4 yıl,
Liseyi bitireli 4 yıl,
Kendi şirketimizde çalışmaya başlayalı 4 yıl,
Üniversite hayatına başlayalı 2 yıl,
İç Mimarlık bölümüne geçeli 1 yıl

OLMUŞ.


Fazla deneyim sahibi sayılmam şu hayata dair ama tek bir şey söylemek istiyorum.

Zaman su gibi akıp geçiyor,kıymetini bilmek lazım :)