23 Nisan 2009 Perşembe

Hayata en iyisini vermeye çalışın!

Sevdiğim bir abim, bir süre önce jenerasyonlar arası sosyo kültürel farklılıklar üzerine muhabbet ederken ilginç bir tespitte bulunmuştu. O zaman pek anlayamamıştım ama şimdi düşününce gayet yerinde yapılmış bir tespitti. Ona göre bizim jenerasyon yokluğu görmemişti hiç. Fakat onların döneminde hem yokluğu,hem varlığı yaşamışlardı.Varlıklı dönem 90lar sonrasına denk geliyordu.

O jenerasyonun yetiştiği dönemleri düşünürsek,şu anda devam ettirdikleri bazı alışkanlıkları görmek mümkün. Mesela en önemlisi (konuylada yakından alakalı) ailelerimizin yüksek düzeyde iktisatlı olma içgüdüleri. Kimseye yabancı değildir şu tarz diyaloglar; ''Oğlum ışığı kapa,kızım suyu açık bırakma v.s.'' Hep bunları duyardık annelerimizden babalarımızdan. Şimdi onları gerçekten çok iyi anlıyorum.

Onların küçüklüklerini geçirdikleri dönemler, Türkiye'nin gerçekten fakir olduğu dönemlerdi. İnsanların karneyle ev ihtiyaçlarını aldıkları,tüpün,şekerin,yağın ve bu gibi şeylerin şu anda bizim marketlerden çok rahatça alabildiğimiz gibi dönemler değildi.80lerin sonuna doğru bunlarda sona gelindi ve 90lar artık çok farklıydı insanlar için. Artık TV'de tek kanal yoktu,tek tük evlerde telefon vardı artık,karneyle ekmek,yağ,şeker alınmıyordu.

İşte bana göre bizim jenerasyonun şanssız olduğu dönem başlıyordu. Herşeyin elimizin altında olduğu dönem. Bize göre hayatta bir sınır yoktu artık. Çünkü yokluğun bize göre hiçbir şeyi ifade etmediği bir dönemdi artık.Bununda keyfini çok güzel çıkardık.

Şimdi o varlıklı dönemden sonra, az da olsa bu krizde eksikliğin tadını ben şahsen almaya başladım. Kendi kendime ''Bugün şunu alamadın'' diyorum mesela. Bu realite insanı gerçekten düşünmeye itiyor.''Bunlarında bir gün olacağını neden düşünmedik?'' Hayat bu. Her dönemi güllük gülistanlık olacak değil. Şu anda iyi olmayan bir dönemden geçiyoruz hepimiz.Bazen düşünüyorumda, biz gerçekten olması gerekeni yaşıyoruz şu anda. Eğer birilerinin bazı şeylerden ders alması gerekiyorsa,bu olanlar çok doğaldı. Bende artık bu olanları normal karşılıyorum.

Şu evrende yaşadıklarımızın hepsi,ileride olacak olaylara sebep.Önemli olan bu sebeplerden dersler çıkarmak. Bende bir ders çıkardım artık; ''İktisatlı olup,savurganlık yapmamayı''.Ben hala şuna inanıyorum ki; bu yaşadığımız tatsız hatıralar bir gün geride kalacak.Eski hayatımıza döndüğümüz ilk gün belkide,ömrümüzün en huzurlu günü olacak. Buna hepimiz inanmak zorundayız. Çünkü, insan hayata ne verirse,alacağıda ondan başkası değildir.

Hayata en iyisini vermeye çalışın!

Sağlıcakla;)