15 Aralık 2012 Cumartesi

Melancholy Man

Bahara,güneşe,aydınlığa,denize hayran olduğum gibi böyle karanlık ortamlarıda çok severim aslında. İki zıtlığında kendi içinde müthiş bir etkisi var insan bünyesinde. Her zaman güneşi görmek istemeyebiliyor insan. Biraz melankolik takılmak,yalnız olmak... Bilirsiniz işte,isyan durumları. Kabuğuna çekilir insan bu durumlarda. Biraz daha kendine dönüp,bol bol düşünme fırsatı bulur. Yaptığı herşeye bir soru işareti saplar. İşine,okuluna,düzene,düzensizliğe,kadınlara,paraya... O an aklına ne gelirse. Bu filmin en çok sevdiğim tarafıda o karanlıktan bir kesidi göstermesi. Hayatının tamamını olmasada,bir bölümünü bu karanlığa batırıyor izleyince. Çıkıp çıkmamakta kararsız kalıyorsun. Temposu hiç düşmeyen filmlerden değil. Temposu hep düşük,sıkılmaya yakın ama değil.Öneririm. Video da en sevdiğim sahnelerden birisidir. Sonunda kadınlarla alakalı tespiti,nokta atışı olmuş.

Hiç yorum yok: